Yaşama Dair Herşey
22 Ocak 2014 Çarşamba
27 Kasım 2013 Çarşamba
AdWords ’de Zirvenin İpuçları
AdWords, Google’ın çevrimiçi olarak, ürün veya hizmetlerin
Google’da ve Google’ın arama ağı ortaklarında tanıtımını yapmamıza imkân
sunduğu bir internet ağı reklamcılığıdır. Yani AdWords ile dünya üzerinde günde
3.6 Milyar ziyaret alan bir mecrada ürünümüzün tanıtımını yapabiliyoruz,
bununla birlikte istediğimiz gibi filtremeler yaparak potansiyel müşteriye
odaklanabiliyoruz ve şuan hiçbir reklamcılık mecrasında alamayacağımız
raporları görebiliyoruz. Şuan Google’a en yüksek getiriyi sağlayan AdWords
geçen her gün önemini arttırarak devam ediyor. Firma sahipleri artık çevrimiçi
stratejiler üzerine yaptıkları toplantılar arttırıyor, rakiplerini saniye
saniye izliyor. Şimdi bu kadar büyük bütçe getirisi sağlayan ve artık çevrimiçi
ürün veya hizmet tanıtımında bu denli önemli olan AdWords ‘e biraz daha
yakından bakarak ipuçları nelerdir bunlara değinelim.
Rekabetin bu kadar ön plana çıktığı ve ne istediğini bilen bir
müşteri kitlesinin dikkatini çekmek ve bunu başarmak içinde bir saniyeden daha
az bir süremizin olduğunu göz önüne alırsak bunun hiç de kolay bir iş
olmadığının görmekteyiz. Ama Google’ın söylediği ve yapılan deneme yanılma
işlemleri sonucu ortaya çıkan bazı ipuçları vardır. Ben de bu ipuçlarından
önemli olanlarından bahsedeceğim.
İlk olarak en kritik nokta olan AdWords’de kullandığınız metinlerdir. Toplamda 25 karakterden oluşan bir başlık ve yine toplamda 70 karakterden oluşan açıklama satırları, bütün olay bu öyle bir şeyler yazmalısınız ki kullanıcı bir saniye içinde sizi rakiplerinizden ayırt ederek sitenize giriş yapmalı. Esnaflıkta vardır ya hani müşteri bir dükkândan içeri girsin bir şekilde bir şey yapar satarız ürünü, işte bu olay AdWords’ de de aynı şekilde kullanıcıyı bir şekilde siteye sokmanız gerekiyor. Peki nasıl? İşte bu noktada sizlere başarılı bir AdWords metni oluşturmanın ipuçlarını ve gerçek olaylardan edinilmiş birkaç örnek vereceğim;
·
Sizi rakiplerinizden farklı kılan özelliği vurgulayın.
·
Fiyat, özel teklif ve promosyonları belirtin. Ürün ile ilgili
sunduğunuz ücretsiz hizmetleri kesinlikle metinde vurgulayın. Bedava Kargo
gibi. Bu metninizin ortalama %40 daha başarılı olmasını sağlayacaktır.
·
Müşterilerinizin ne yapabileceklerini belirtin. Üründen
sağlayacakları faydayı ön plana çıkarın, ürün ile müşteri arasında duygusal bir
bağ kurun.
·
Reklam metninizde anahtar kelimelerinizden biri muhakkak geçsin.
·
Hedef URL’niz direkt ürünün olduğu sayfayla eşleşsin.
Kullanıcıları üç tıklamadan fazla uğraştırmayın sıkılırlar ve siteden çıkarlar.
·
Kelimelerinizin ilk harfi kesinlikle büyük olsun.(Bağlaç ve
edatlar hariç.)
·
Kullanıcıların size güvenebilecekleri resmi kurumlardan onaylı
sertifikalarınızı vs. varsa bunları ön plana çıkarın.
·
Üç nokta(…) kullanın. Bu Tıklama Oranınızı %135 Geri dönüşümü %42
arttırır.
·
‘’Sır, Sırları, Gizemleri’’
gibi anahtar kelimeler Geri dönüş oranınızı %200’e kadar arttırabilir.
·
Emir ve gereklilik bildiren kiplerin negatif dönüşleri olur
insanları bir şey yapmaya zorlamayın sadece onu meraklı kılın. Örneğin ‘Alın’
kelimesi yerine ‘İnceleyin’ kelimesini kullanmanız tıklama oranınızda %150
oranında artış sağlayabilir.
·
Araya anahtar kelime ekleme özelliğini kullanarak basit bir
şekilde insanların aradığına tam karşılık gelen metin başlıkları
çıkartabilirsiniz. Bu özellik sayesinde hem zamandan tasarruf etmiş olursunuz
hem de etkili sonuçlar alabilirsiniz.
·
Harekete geçiren kelimeler kullanın. ’Hemen, Şimdi Arayın’’ gibi.
·
Kendinizi arama yapan kişi yerine koyun. Bu şekilde eksiklerinizi
dışarıdan bir kişi gibi bakarak daha rahat görürsünüz.
·
Telefon numaranızı bertin, bunu zaten kısıtlı olan metin alanınıza
yazmak istemiyorsanız görünen URL kısmına da yazabilirsiniz.
·
Rakiplerinizi sürekli inceleyin.
Yukarıda bahsettiklerimi uygularsanız eminim sizlerde tıklanma
oranlarınızın ve buna istinaden geri dönüşlerinizdeki farkı göreceksinizdir. Bu
arada yukarıda verdiğim oranlar Google tarından saptanmış, incelenen bazı
reklamlardan alınan sonuçlardır.
Evet, en önemli nokta olan başarılı metinler oluşturduktan sonra
aşağıdaki noktalara da dikkat etmelisiniz;
·
Kampanyalarınızı hedef kitlenize yönelik düzenleyin.
·
Web sitenizi müşteri odaklı düzenleyin, hatta onlara birkaç tercih
sunun iyi performans göstereni kullanın.
·
Önemli bilgi ve resimleri sol üst tarafa yerleştirin.
·
Kullanıcı istediği yere ortalama 3 tıklamada ulaşsın.
·
Pop-up pencerelerden kaçının.
·
Güncel ve özgün içerikler kullanın.
Evet, her gün yapılan aramaların %20’si son üç ayda aratılmayan
kelimeler. Google ’de yapılan aramaların %80 ‘i anahtar kelimelerle tam
eşleşmiyor. Yapılan aramaların %40’ı üç veya daha fazla kelimeden oluşuyor.
Başta da bahsettiğim gibi günde milyarlarca aramanın yapıldığı ve sürekli
değişen bu mecrada başarı kolay değil yapılan özgün, ilgi çekici çalışmalar
muhakkak kendini rakiplerinden farklı kılacaktır.
Sizler de ısrarlı bir şekilde rakiplerinizi inceler, farkınızı
ortaya koyarsanız neden sizin sitenize girmesinler?
Saygılarımla...
25 Kasım 2013 Pazartesi
Nereye Gidiyor Bu Sosyal Medya
Sosyal medya; ortak ilgileri olan insanların bir araya gelerek düşüncelerini, yorumlarını ve görüşlerini karşılıklı olarak paylaştıkları online platformdur. Tabi bir cümlede tanımını yaptığımız bu mecra ciltler dolusu kitaplarla anlatılan sanayi devriminden 5 kat daha fazla bütçeye hâkim.
Dünyada şuan sosyal medya kavramı her geçen saniye ilerliyor, gelişiyor ve takipçisi artıyor. Şu anda dünyadaki ortalama sosyal medya hacmi ise;
- Google üzerinden günlük 1 Milyar kelime aratılıyor.
- Facebook kullanıcı sayısı 1 Milyar
- Facebook Türk kullanıcı sayısı 30 milyon
- Linkedin kullanıcı sayısı 200 milyon
- Linkedin Türk kullanıcı sayısı 2 milyon (Her saniye iki kişi katılarak büyüyor)
- Twitter kullanıcı sayısı 65 Milyon
- Twitter Türk kullanıcı sayısı 6 Milyon
- Twitter günlük paylaşım 140 milyon
- Twitter günlük yeni hesap 460 bin
- Instagram günlük 45 Milyon fotoğraf paylaşımı
- Youtube günlük video izlenme 4 Milyar (Dakikada 100 saatlik video yükleniyor)
Bu kadar ilgi duyulan bir ortamda şirket sahiplerinin bu ortamlara reklam için ayırdıkları bütçeler ve bunu sağlayan firmaların kazandıkları milyar dolarları hayal ediyorsunuzdur. Daha sonraki yazılarımda detaylı olarak bu konuyu da ele almaya çalışacağım.
Dünya bu hızla ilerlerken gelin isterseniz bir de Türkiye’de gençlerin sosyal medya kullanımı hakkındaki bazı çarpıcı rakamlarına değinelim. Fakat öncesinde şunu söylemeliyim ki Türk insanı haftada 38 saatini online olarak geçiriyor, bu da demektir ki yılda yaklaşık üç ayımız geceli gündüzlü dijital dünyada geçiyor.
· Gençler bir haftada 50 saatini sadece sosyal medyaya ayırıyor ve bu dilimin yarısını hafta sonu dolduruyor.
· Facebook'ta üniversiteli öğrencilerin 400, liseli öğrencilerin ise ortalama 415 arkadaşı var. Yani bir ürün\hizmet reklamını 1 Milyon kişiye ulaştırmak için yalnızca 2500 kişinin bir araya gelmesi yetiyor.
· Üniversitelilerin dörtte üçü en çok 22.00 – 02.00 arası sosyal medyada, liselilerde ise bu saatler 16.00-00.00 arasına geriliyor.
· Twitter ’da üniversiteliler ortalama 24 ünlüyü takip ediyorken, liseliler de bu oran 22 olarak göze çarpıyor.
· Hesabı olan gençlerin hemen hemen hepsi her gün hesaplarını kontrol ediyorlar.
· Her 10 gençten yalnızca biri kendisine ait bir Blog'a sahipken. Bu blog sahipleri haftada ortalama iki kez paylaşım yapıyor.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sosyal mecraların kullanımı oldukça fazla olduğu görünüyor. Blog yazma veya Linkedin kullanma oranı diğer kullanım ve paylaşımlara oranla oldukça geride kalıyor. Aslında kişinin Blog yazarak kendi bilgilerini insanlarla paylaşmasının toplum için ne kadar da faydalı bir iş olduğu ortada. Kişi Blog yazarak bilgisini geliştirir ve ilerletir. Blog iyi bir yazar olmamızı sağlar ve bu sayede güçlü bir networke sahip oluruz. Daha bilinçli ve faydalı bir insan olmamızı sağlar tabi bir de bunların yanında iyi bir trafik sağlayarak para bile kazanabiliriz. Bir diğeri Linkedin, online CV platformu olan Linkedin şuan yurtdışında IK’cıların en büyük dostu konumundadır. Bu giderek Türkiye’de de yaygınlaşıyor keza Linkedin ’in Türkçe sürümünden sonra bu oran hızla artmaktadır. Sizlere de etkin bir Linkedin profili acilen oluşturmanızı varsa da etkin olarak kullanmanızı ısrarla tavsiye ederim.
İsterseniz birde Türkiye’de ki internet kullanımı yaş oranlarına bakalım;
- 16-24 yaş grubu % 68
- 35-44 yaş grubu % 43
- 55-64 yaş grubu % 12 olarak dağılıyor.
Bu kullanıcı kitlesinde erkekler baskın çıkmakla beraber şuan en çok artış göstererek ivme kazanan 35-44 yaş grubu olarak dikkat çekiyor. Bu da demektir ki; X kuşağı Sosyal Medyanın gücüne yenik düştü ve onlar da bu kervana hızla dâhil olmakta.
Bu arada Facebook’ta en çok Galatasaray Kulübünün takipçisi bulunuyor. Bunun yanı sıra en çok takip edilen marka Türkcell, en sevilen ünlü Cem YILMAZ olarak göze çarpıyor.
Evet, bu denli büyük bir ekonomi adına şirketlerin önümüzdeki yıllarda sosyal medya için harcadıkları yazılımların bütçeleri 6.4 Milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Sizlerin de gördüğü gibi Sosyal Medya saniye saniye büyüyor, hayatımızdaki yerini arttırıyor. Bu yazımda da dikkat çekmek istediğim asıl nokta bu platformu bizlerin de kendimiz için en faydalı olacak şekilde kullanmamız gerektiğidir. Rakamlar ortada; geçen süre, giden aylar ve yıllar... İnsanın ömründe zamandan daha kıymetli hiçbir şey olmadığını bildiğimiz halde bu kadar israf fazla olsa gerek.
Siz bu yazıyı bitirdiğinizde Facebook’ta 3 Milyon kişi hesabını kontrol etmiş, Twitter'da 22.500 tweet atılmış Linkedin'e 600 yeni kişi kaydolmuş Instagram’a 40.000 yeni check-in yapılmış Youtube’a da 500 saatlik video aktarılmış olacak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)